Açısal ivmenin ne anlama geldiğini bilmek için öncelikle etimolojik kökenini bilmemiz gerekir. Bu anlamda, onu oluşturan iki kelimenin sahip olduğunun altını çizmek zorundayız:
-Hızlanma, Latince'den, özellikle, "hızı artırmak için ilerleme eylemi" olarak çevrilebilecek "acceleratio" dan türemiştir. Üç farklı bölümün toplamının sonucudur: "doğru" anlamına gelen "ad-" ön eki; "hızlı" ile eşanlamlı olan "celer" sıfatı; ve "eylem ve etki" olarak çevrilebilen "-ción" son eki.
-Angular ise Yunancadan, "eğik" veya "açı şeklinde" anlamına gelen "ankulus" dan gelen bir kelimedir.
Hızlanma olan hareket ve hızlanma sonucu (artan hız ile elde fazla hız). Kavram, hızın bir birim zamandaki artışını gösteren büyüklüğü adlandırmak için de kullanılabilir.
Angular, kendi adına, bir açıya bağlı olanı nitelendiren sıfattır: aynı başlangıç noktasını paylaşan iki çizgiden oluşan geometri figürü.
Bu tanımları gözden geçirdikten sonra açısal ivme kavramına geçebiliriz. Öyle değiştirilmesi kayıtlı açısal hız belirli bir süre içinde zaman.
Bu nedenle, açısal ivmenin ne olduğunu bilmek için açısal hız fikrini analiz etmeye devam etmeliyiz. Bu hız, birim zamanda, dönme hareketi gerçekleştiren bir elemanın döndürdüğü açıyı ölçer.
Bu, açısal ivmenin, dönen bir eleman tarafından ulaşılan hızın bir dönme hareketinde nasıl değiştiği ile bağlantılı olduğu anlamına gelir. Bu ivme saniyede kare cinsinden ifade edilir ve Yunan alfabesinin alfa harfi olarak adlandırılır.
Hem açısal ivmenin hem de açısal hızın bir vektör karakterine sahip olduğuna dikkat edilmelidir. Hızlanma, uzayda sabit bir yön sağlayan dönme eksenini değiştirmez.
Fizik alanında açısal ivmenin ne olduğu önemli bir rol oynar. Öyle ki, hesaplamak için birkaç yöntem olduğunu tespit etmek için kullanılır, bunlar arasında aşağıdakiler öne çıkmaktadır:
-Ortalama açısal ivmeyi hesaplayın. Bu işlemi gerçekleştirmek için, ilk açısal hızın ölçülmesi, son açısal hız ve geçen süre gibi adımlar gereklidir.
-Anlık açısal ivmeyi hesaplayın. Bu diğer işlemi gerçekleştirebilmek için, açısal fonksiyonun pozisyonunun ne olduğunu önceden belirlemek, açısal hızın fonksiyonunu aramak, bahsedilen ivmenin fonksiyonunu bulmak ve anlık ivmeyi bulmak için verileri uygulamak gerekir.
-Diğer şeylerin yanı sıra açısal hareketi radyan cinsinden ölçerek geçen açısal ivmeyi gözden geçirin.
Düzgün dairesel hareket (MCU olarak bilinir) gerçekleştiren bir cismin durumunu ele alırsak, açısal ivmenin 0'a eşit olduğunu fark ederiz. Bunun nedeni açısal hızın sabit olmasıdır: dolayısıyla, açısal hız değişmezse, açısal ivme yoktur.
Dairesel hareket düzgün bir şekilde hızlandırıldığında (MCUA), bunun yerine, sabit kalan açısal bir ivme kaydedilir.